Adem Dumlu

ARABULUCULUK

Arabuluculuk; bir özel hukuk uyuşmazlığının tarafı olan kişilerin, özgür iradeleriyle seçtikleri tarafsız ve uzman bir üçüncü kişinin (arabulucu) hakemliğinde, dava açılmadan önce veya dava açıldıktan sonra başvurdukları bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Arabuluculuk, uyuşmazlığın mahkeme dışı, hızlı ve kesin bir şekilde çözülmesini amaçlayan bir usul hukuku kurumudur. 

Arabuluculuk hizmetimizi, dava şartı zorunlu arabuluculuk ve ihtiyari (isteğe bağlı) arabuluculuk hizmeti olarak vermekteyiz. 

İhtiyari (İsteğe Bağlı) Arabuluculuk Yöntemi ile Uyuşmazlıkların Çözmenin Yararları:

1 – Arabuluculuk zamandan tasarruf sağlar. Uyuşmazlığı kısa sürede çözebilir. 

Ülkemizde yargılama süreci bir çok nedene bağlı olarak uzamaktadır. 3 aşamalı yargılama sistemiz bulunmaktadır. Davalar (genel kural olarak) yerel mahkemede açılmakta ve yargılaması yapılmaktadır. Yerel Mahkemenin kesin olmayan kararlarına itiraz halinde,  dava İstinaf Mahkemesine (Bölge Adliye Mahkemesi) gönderilmektedir. İstinaf Mahkemesinin kesin olmayan kararına itiraz halinde ise Temyiz Mahkemesine (Yargıtay) gönderilmektedir. Kararın İstinaf Mahkemesince kaldırılması yada Yargıtay tarafından bozulması halinde tekrar yerel mahkemede davaya devam edilmektedir. Yerel mahkemece yeniden bir karar verilmesi halinde bile tarafların istinaf ve temyiz hakları bulunmaktadır. 

Basit bir davanın bile yıllarca sürme ihtimali vardır. Oysa arabuluculuk uyuşmazlığın daha kısa sürede sulh ile sonuçlanmasını sağlamaktadır. 

2 – Arabuluculuk yargılama aşamasına göre daha ekonomiktir. 

Davanın davacı lehine sonuçlanması (davayı kazanması) halinde;

Bir davanın avukat ile yürütülmesi halinde, yasal sınırların altında kalmamak kaydı ile avukatlık ücreti ödenmektedir. Dava için masraf ödenmektedir. Bunlar dava açılış harç ve masrafları, posta giderleri, tanık giderleri, keşif, bilirkişi ücretidir. Davanın kazanılması halinde kararın icraya konulması gerekmektedir. İcra için yasal mevzuat uyarınca yasal sınırlar altında kalmamak kaydı ile avukatlık ücreti ödenmektedir. İcra için başvuru harçları, haciz masrafları, gerekiyorsa bilirkişi ücreti, satış masrafları ödenmektedir. Avukata dava için ödenecek ücret yasal limitler altında kalmamak üzere dava değerinin en az %10 oranıdır. İcra için ödenecek ücret yasal limitler altında kalamamak üzere takip çıkış alacağının en az %10 oranıdır. %10’luk oranlar anlaşmaya bağlı olarak %25 oranına kadar çıkmaktadır.   

Davanın davacı aleyhine sonuçlanması (davayı kaybetmesi) halinde;

Davacı bu durumda dava için ödediği avukatlık ücreti ve yargılama masrafları dışında mahkemenin davalı avukatı lehine karar verdiği vekalet ücretini de ödemek zorunda kalacaktır. 

Davanın davalı aleyhine sonuçlanması (davayı kaybetmesi) halinde;

Davalı bu durumda davacının yaptığı yargılama masraflarının tümünü, mahkemenin davacı avukatı lehine karar verdiği vekalet ücretini ve devletin %6,831 oranında karar harcını ödeyecektir. Karar icraya konulmuş ise icra masraflarını ve davacı avukatı lehine hesaplanacak icra vekalet ücretini ödemek zorunda kalacaktır. 

Taraflar yerel mahkemenin kararına itiraz eder istinaf ve temyiz yoluna başvurur ve bu talepleri reddedilir ise bu durumda her başvuru için ayrı %6,831oranında devlete karar harcı ödeyecektir. 

Arabuluculuk sürecinde, anlaşma halinde ödenecek üst limit anlaşmaya varılan miktarın %6 oranı olacaktır. Kanunen taraflar aksine anlaşma olmadıkça hesaplanacak miktarı eşit olarak (1/2 oranında) ödeyecektir.

3 – Yargılama aşaması katı usul kurallarına tabidir. Arabuluculukta görüşme usulünü taraflar ve arabulucu belirler. 

Mahkemede açılan bir davada taraflar kanunun koyduğu usul kurallarına uymak zorundadır. Örneğin yazılı yargılama usulünde taraflar, söylecekleri veya veya talep ettikleri şeyleri, dava konusu ile sınırlı olması kaydı ile hukuki içerikteki yazılı dilekçeler dile getiriler. Mahkemede her iş bir süreye bağlıdır. Süresinde işlemlerin yapılmaması veya dilekçe verilmemesi halinde hak kaybı yaşanabilir. 

Arabuluculukta taraflar kendilerini diledikleri şekilde ifade edebilir ve talepte bulunabilirler. Arabuluculukta önemli olan tarafların uyuşmazlığını anlaşma ile çözebilmektir. Taraflar hukuken tasarruf edebilecekleri her uyuşmazlıkta, anlaşma şartlarını kendileri belirlerler. 

4 – Arabuluculukta yapılan anlaşma, mahkemede karara bağlanmış dava gibi sonuç doğurur. 

Ülkemizde yargılama süreci bir çok nedene bağlı olarak uzamaktadır. 3 aşamalı yargılama sistemiz bulunmaktadır. Davalar (genel kural olarak) yerel mahkemede açılmakta ve yargılaması yapılmaktadır. Yerel Mahkemenin kesin olmayan kararlarına itiraz halinde,  dava İstinaf Mahkemesine (Bölge Adliye Mahkemesi) gönderilmektedir. İstinaf Mahkemesinin kesin olmayan kararına itiraz halinde ise Temyiz Mahkemesine (Yargıtay) gönderilmektedir. Kararın İstinaf Mahkemesince kaldırılması yada Yargıtay tarafından bozulması halinde tekrar yerel mahkemede davaya devam edilmektedir. Yerel mahkemece yeniden bir karar verilmesi halinde bile tarafların istinaf ve temyiz hakları bulunmaktadır. 

Basit bir davanın bile yıllarca sürme ihtimali vardır. Oysa arabuluculuk uyuşmazlığın daha kısa sürede sulh ile sonuçlanmasını sağlamaktadır.